Liderlik ve Yönetim

Liderlik ve yönetim ilişkisini, başarılı sonuçlar için tasarlamanın kolay bir yolu yoktur. Sahada, çok sayıda farklı ve benzersiz uygulamalarla karşılaşmak mümkündür. Referansı yönetim bilimi olan örneklerin de başlıca liderlik tanımları, kısmen de başka nedenlerle birbirlerinden ayrıştıkları gözlenir. 

Bu yazıda, kurumsal bir yapının verimli ve etkin bir sistem yaklaşımıyla örgütlenmesi ve yönetilmesini öngören  “liderlik ve yönetim” ilişkisini tanımlamaya çalışacağız.        

Liderlik ve yönetim belirli bir amaç için birlikte var edilen ve birlikte anılan kavramlardır. Liderlik, amaca yönelik büyük resmi betimleyen yönetimin başat unsurudur.  Kabaca, insanları ortak amaç için harekete geçirme yeteneği olarak görülür. Birden fazla kişi işin içinde olduğunda, liderlik paylaşılır. 

Kontrol edilebilen her büyük resim, kontrol edilemeyen daha büyük bir resmin etkileşim alanındadır. Günümüz ortamında hiçbir yönetim alanı değişen küresel, bölgesel ve yerel çevre etkilerinden bağımsız kalamaz. Liderliğin amacı kontrol edilebilen alanın her koşulda iyi yönetilmesini sağlamaktır.

Doğası gereği değişen ortamlarda iyi bir yönetime sahip olabilmek, hedeflenenden çok olması gerekene odaklanmayı gerektirir. Olması gerekenler ise koşullarla birlikte sürekli değişir. Başka bir deyişle, sadece seçilmiş hedeflere ulaşmak başarılı sayılmak için yeterli bir Kriter değildir.   

Olması gerekenleri belirleyerek ilerlemek için başarının eksenine “öğrenmeyi” oturtmak gerekir. Sözünü ettiğimiz öğrenme “doğrulara erişme, okuma, anlama, uyarlama, hayata geçirme, sonuç alma ve sürdürebilme” süreçleri iyileştirme ve yenileştirme yeteneğine sahip “ortak aklı” olan bir organizasyonla sağlanabilir. 

Büyük resmin çizilmesi ve geçerliliğini koruması zorlu ve süregelen süreç yönetimlerini gerektirir. Ortak amaca yönelik tanımlanmış süreçlerin her biri yetkin ekiplerin işbirliği ve çatışmaları ile yönetilir. Eğer ortak akıl ortamında bağımsız çalışan yetkin ekipler yoksa kontrol edilebildiği varsayılan büyük resmin yaratacağı sonuçlar her zaman risk altındadır.  

Bu nedenle, liderlik paylaşılır. Paylaşılan liderlik(1),organizasyonda paydaş olan tüm kişi ve grupların karar süreçlerine katılmasını sağlayan bir yönetim anlayışını yansıtır. Lider hem soran hem de cevaplayansa, ortak aklı olan bir organizasyondan söz edilemez. Lider kendisini izleyenlerin yönetime ve karar süreçlerine katılımlarını sağlayamıyorsa, orada da liderlikten söz edilemez. 

Liderin organizasyondaki başlıca görevi; hedefler ile olması gerekenlerin ve başarılı sonuç alma süreçlerinin, ortak akıl sistemi içerisinde oluşturulmasına ve sürdürülmesine öncülük etmektir.  

Bilginin en önemli iktisadi kaynak olduğu bilgi çağında “çalışanlar” Peter F. Drucker’ın(2) deyimiyle bilgi işçisine dönüşmüşlerdir. Lider ile bütünleşen organizasyon içerisinde yer alan bilgi işçilerinin mevcut beceri ve birikimleri ile yetinilmesi mümkün değildir. Kritik olan, bilgi işçilerinin sürekli öğrenmeye yönelerek edineceği yeni bilgi ve becerilerle görevlerini yapıp, yapamayacaklarıdır.        

Liderlerin öncülük ettikleri gruplarda aranması gereken en son şey sadakattir. Liderler için kritik olan grubun sadakatini değil güvenini kazanmaktır. Sadakat arayışı liderlere değil ortak akıl sistemine olmalıdır. 

Şirketler açısından bakıldığında “öğrenme, uygulama, sonuç alma ve sürdürme” olarak özetlenebilecek yönetimin odağında organizasyonun paydaşları olan insanlar vardır. Liderliğin başlıca kaygısı paydaşları için daha yüksek yaşam standartları sağlamak olmalıdır. 

Çıkar ortakları olarak da tanımlanan paydaşların (hissedarlar, çalışanlar, iş ortakları, müşteriler, devlet, toplum, çevre vd.) sadece birine ya da bir kısmına yoğunlaşarak diğerlerini ihmal etmek, gelişim ve değişim için tümünden güç almaktan vazgeçmek demektir.  Oysa güçlü ve kalıcı gelişmeler tüm paydaşların desteğine ve eş zamanlı mutlu edilmesine bağlıdır.    

Russel L. Ackoff’un (3) belirttiği gibi “büyüme ile gelişme” arasında fark vardır. Gelişme ve büyüme kadar sık kullanılan başka bir kavram da “değişimdir”. Büyüme ve değişim, gelişmeyi beraberinde getiremiyorsa sergilenen liderlik ve yönetimin başarısı tartışılır. 

Kapsayıcı bir gelişmeyi beraberinde getiremeyen büyüme, piyasaların içine düşeceği verimsizlik tuzağını besler ve yanlış kararların alınacağı zemin genişler. Ekonomide var olan düzensiz ilişkiler sürekli etkileşimde olduğu için hangi yanlışların nerede hangi taşları oynatacağı bilinmez. Başka bir deyişle, yanlışların vereceği zararlar sadece sahipleriyle sınırlı kalmaz.

Liderlik ve yönetimin başarı referansı, kendi alanlarında sağladıkları kapsayıcı gelişmedir. Kapsayıcı gelişmelerin dünyanın adil gelir dağılımına katkısı doğrusaldır. Başka bir deyişle, dünyayı daha iyi ya da daha kötü yapan her alandaki kapsayıcı gelişmelerdir. 

Hangi alanda olursa olsun liderlere düşen ödev “büyümeden” çok “gelişime” odaklanarak yaşam standartlarının yükseltilmesine katkı sağlamaktır. 

Risk tanımının çoğu kez “Dimyat’taki pirinç” olarak algılandığını söylemek mümkündür. Dimyat’a giderken eldeki bulgurdan olmamak için değişime direnerek mevcudu sürdürmenin tercih edildiği bilinir. Ne var ki, zamanında ayak uydurulamayan değişim, er ya da geç eldeki bulguru ellerinden alır. 

Ortak akıl sistemi ile donatılmamış organizasyonların bulgura hiç sahip olmadığını düşünmek yanlış olmaz. Değişimin yön verdiği rekabet alanında müşteriler kaybedilmeye başlandığında eldeki bulgur değersizleşir. Bu duruma gelindiğinde değişim için geç kalmak bir yana pazardan çıkış (exit) olanağı da kaybedilmiş olabilir.    

İyi bir liderlik ve yönetim sergilemek için dar kalıplarından çıkarılarak değerlendirilmesi gereken diğer bir konu da değişim ile yeni teknoloji ilişkisidir. 

Değişime öncülük etmekle, değişime ayak uydurmak aynı şey değildir. Değişime öncülük etmek için ilk akla gelen yeni teknolojiler üretmek olabilir. Ancak, liderlik ve yönetim değişen ihtiyaçları karşılama gereğini yeni çözümler üretmekte ararsa, teknoloji üretme fikrinin dar kalıbından çıkabilir. Ve ihtiyaçları tanımlamakla başlayarak değişime ayak uydurabileceği teknolojilere erişimi planlayabilir.

Liderlik ve yönetimin oluşturacağı ortak aklı olan organizasyonların ilk ödevi; sürekli yenilenen ihtiyaçları ve karşılanma düzeylerini öğrenmek, analiz etmek ve yeni ihtiyaçların yaratılmasına yönelik değişim gereklerini tespit etmek için “yönetim bilişim sistemini” kurmaktır.    

Sonraki aşamada yapılması gereken; (5N1K) ne, niçin, nerede, ne zaman, nasıl ve kim tarafından sorularının cevaplarının, organizasyon içerisinde rol ve görev dağılımlarına göre sorumluluk almış liderlerin ekipleriyle birlikte aranması ve ortak akıl ile çalışan karar alma süreçlerinden geçilerek nihai kararların oluşturulmasıdır.      

Geçmişte, ortak karar alma süreçlerini zaman kaybı olarak gören ve tek karar verici başka bir deyişle, paylaşılmayan liderliği savunanların başlıca argümanları “hızlı karar” almak olmuştur. Günümüzde, ortak akıl sistemi “doğru kararları, hızlı alabilmek” için kurgulanır. Bilişim teknolojileri de yer ve zaman kısıtları olmadan karar süreçlerinin işlerliğini sağlar.  

Kaldı ki, hızlı koşmak her zaman iyi bir meziyettir ama yanlış yöne koşulursa iş değişir. Yanlış kararların geri dönüş maliyetleri bazen sonuçlarından daha yüksek olur.  

Yazının retoriğine etki edecek dar kalıplarından çıkarılması gereken anahtar kelimeler; liderlik, yönetim, organizasyon, bilişim, yetkinlik, ortak akıl, öğrenme, değişim, büyüme, gelişim ve yeni teknolojidir. 

Bu yazı, 23 yıl önce aramızdan ayrılan değerli dostum, hocam, iş arkadaşım Erkunt Tamer’in (1940-2000) “Paylaşılan Liderlik” isimli yayınlanmış son makalesinden(a.g.e.) ilham alınarak yazılmıştır. Kendisini sevgiyle ve özlemle anıyorum.    

------------------------------------------------------------------------ 
(1) Erkunt Tamer, Makale “Paylaşılan Liderlik”; Kitap “Değişimin Liderleri” çoklu yazarlar, Kalder Yayınları 2001, Makale Sayfası: 159-170.
(2) Peter F. Drucker “Yeni Gerçekler” Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1991 Peter F. Drucker - Vikipedi (wikipedia.org)
(3) Russel L. Ackoff “The Democratic Corporation” Oxford University Press, NY 1994 Aktaran; E. Tamer(age)  Russell L. Ackoff - Vikipedi (wikipedia.org)